Hürriyet yazarı Sefer Levent, davacıları arasında bazı sporcu ve iş insanlarının da bulunduğu, ‘yüksek kârlı fon vaadiyle’ dolandırıcılık olayına ilişkin, “Seçil Erzan merkezli kurulan sistem bir fon sistemi değil, iddianamedeki bulgulara göre daha çok saadet zinciri girişimidir” yorumunu yaptı.
Levent, yazısında şunları kaydetti:
“Gelin adını doğru koyalım. Tarihin en eski dolandırıcılık yöntemlerinden olan ponzi sistemi ve saadet zinciri, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de farklı isimlerle karşımıza çıkmaya devam ediyor. Daha önce Titan, Flexkom, Çiftlikbank örneklerinde olduğu gibi para girişi devam ettiği sürece çalışan sistem bir noktadan sonra tökezliyor ve arkasında birçok mağdur bırakarak batıyor.
Biliyorum, mekânın banka olması, başrolde bir bankacının yer alması nedeniyle olaya fon yakıştırması yapıldı. Dünyaca tanınan bir teknik direktörün adı ile beraber anılınca daha da medyatik oldu. Ama sanki bankacılık sistemine ve yatırım fonlarına fazlaca haksızlık yapıyoruz.
Bu olayın adı fon değil, olsa olsa bal gibi Ponzi…”
Ponzi şeması, yüksek kâr getiren bir üretim varmış gibi göstererek yatırımcıları sisteme katmayı amaçlayan ve ilk yatırım yapanlara ödemenin sisteme sonradan katılanların parasıyla yapıldığı bir dolandırıcılık yöntemidir. Ortada yüksek kâr getiren bir üretim olduğu, bu üretim sayesinde yatırımcılara para ödendiği iddia edilir ve bu sayede sisteme yeni yatırımcılar çekmeye çalışılır. Ponzi şemasına katılımlar bittiği zaman, ortada kâr getiren bir üretim olmadığı için yeni yatırım yapanlara ödeme yapılamaz, sistem çöker ve ponzi şeması sonlanır. |