“`html
DEM Parti, Yeni Yasama Yılı İçin Beklentilerini Açıkladı
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, yeni yasama döneminde çözüm süreci çerçevesinde önemli bir yargı paketinin gündeme geleceğini vurguladı. Temelli, “Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve İnfaz Kanunu’nda revizyon gereklidir. Adalet sisteminde ciddi eşitsizlikler mevcut. Cezaevleri sorunu giderek büyüyor; siyasi ve hasta tutuklular hala hapiste. Tüm bunların kaynağı mevcut İnfaz Kanunu’dur. Geçen dönemde yargı paketi üzerindeki tartışmalar bu değişikliklerin gerekliliğini ortaya koymuştur. Amacımız, en kısa sürede bu adaletsizliği sona erdirecek yasal düzenlemelerin Meclis gündemine gelmesidir,” şeklinde konuştu.
Temelli, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında yarın başlayacak 28. Dönem dördüncü yasama yılına dair açıklamalar yaptı. Yeni dönemin, mevcut yasama dönemlerinden farklı bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini belirtti. “Geçen yıl, Türkiye siyasi tarihinin önemli gelişmelerine tanıklık ettik. Sayın Devlet Bahçeli’nin uzattığı el, Meclis’in yeni dönem çalışmaları için bir temel oluşturuyor. Bu eli kabul ederek, gerilimden beslenen eski siyasetin sona ermesini sağlamak için inisiyatif aldık,” dedi.
“Yeni Bir Yasama Dönemi Şart”
Türkiye’nin siyasi gündemindeki önemli bir diğer gelişme, PKK’nın gerçekleştirdiği kongre oldu. Bu kongre, Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’na destek veren cesur bir adım olarak kaydedildi. 11 Temmuz’da yapılan silah yakma töreni de bu dönemde kaydedilen tarihi bir olaydır. Bu gelişmeler, ilerleyen süreçte komisyon oluşumlarını beraberinde getirdi ve 5 Ağustos’tan itibaren komisyondaki çalışmalar devreye girdi. Önümüzdeki süreç, yaşadığımız olayların gelecekteki siyasi ortamı şekillendirecektir. Yeni yasama yılı artık geçmişteki sorunlardan arınmalı, demokratik normları esas alan ve kuvvetler ayrılığını tanıyan bir Meclis olmalıdır. Gelecek dönemde daha fazla anlayış ve müzakereye dayalı bir yasama yılı geçirmeyi umuyorum. DEM Parti, bu hedefe ulaşmak için sorumluluklarını yerine getirecektir. Halkın ve emekçilerin haklarını en iyi şekilde savunma kararlılığıyla Meclis’te yer alacağız.
Yapıcı eleştirilere açık bir şekilde muhalefetle iş birliği yaparak demokrasiyi güçlendirmek üzere davet ediyoruz. Geçmişin tahakkümünden kurtulmanın zamanı geldi. Eğer bu eksiklikleri giderirsek, Türkiye halklarının beklediği barış yasalarını hayata geçirebiliriz. Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum daveti, barış ve demokrasinin birleşiminde önemli bir çağrıdır. Kürt meselesinin demokrasi çerçevesinde çözülmesi gerektiğine inanıyorum ve bu yasama yılında bu konuda önemli adımlar atmalıyız. Önümüzdeki dönemde bu yönde belirgin ilerlemeler kaydedilecektir.
“Kürt Meselesi İçin Çözüm Yöntemi Demokratik Olmalı”
Komisyon çalışmaları, gelecekteki yasama süreçlerine ışık tutacak önemli adımları beraberinde getirmiştir. Ancak bu çalışmalar daha etkin bir şekilde başlatılabilirdi. Bazı eksiklikler bulunmakla beraber, geniş bir kesimi dinleyen komisyon önemli bir mutabakat ortaya koydu; Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi gerekmektedir. 27 Şubat’ta yapılan çağrı, bu konudaki birlikteliği bir kez daha teyit etti. Bu sorunun çözümü için adresin Meclis olduğu açık. Siyasi irade, gerekli yasal düzenlemeleri acilen hayata geçirmelidir. Meclis, bu dönem için ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri en hızlı şekilde uygulamaya almalıdır.
“Yargı Paketinin Geç Kalmadan Meclis’e Sunulması Beklentimizdir”
Komisyonun kısa süreli çalışması, her kesimin Türkiye toplumunun barışa ihtiyaç duyduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Çatışmalar sona ermeden toplumsal huzurun sağlanması mümkün değildir. Yasal değişikliklerin Meclis’te hızla hayata geçirilmesi gerektiği mesajı oldukça net. Özellikle Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve İnfaz Kanunu’nda acil düzenlemelere ihtiyaç vardır. Cezaevlerinde yaşanan adaletsizlikler, siyasi hasta tutsakların durumu, mevcut durumun en önemli yansımaları arasındadır. Bu nedenle, yargı paketinin Meclis’e bir an önce sunulmasını bekliyoruz.
“Meclis, Müzakere Zeminini Hızla Oluşturmalıdır”
Bu yasama döneminde, önümüzdeki üç ayda hukuki düzenlemeler çeşitlendirilmelidir. Siyasi tutsakların özgürlüğü başta olmak üzere, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi isimlerin bir an önce serbest bırakılması gerekmektedir. Tüm bu süreçlerin merkezinde İmralı vardır; Sayın Öcalan’ın baş müzakereci rolü gözden kaçırılmamalıdır. Bu sürecin hızlandırılması, sorunların çözümü için en önemli adımdır. Güvenlikçi politikaların yerine daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemeliyiz. Meclis, müzakere aklını benimseyerek baş müzakereci ile iş birliği içinde olmalıdır.
Ayrıca, yeni bir bütçe talep ediyoruz. Toplumun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hazırlanmış bir bütçe, yoksullukla mücadele ederken sosyal adaleti sağlamalıdır. Kısa zamanda toplumsal barış için bu tür adımların atılması gerekmektedir. Bugüne kadar yoksulluğu artıran bütçe anlayışının yerini toplumsal barışı önceliklendiren bir yaklaşıma bırakması zamanı gelmiştir. Eğitim, sağlık ve ekonomi alanında toplumun ihtiyaçlarını gözeten bütçeler oluşturmalıyız.
“`