Heykelin yaklaşık 1,2 metre altına inen ekipler, burada seramik bir kap buldu. Tayland Güzel Sanatlar Departmanı tarafından yapılan açıklamaya göre, bu kabın içinde altın, gümüş ve bronzdan yapılmış 33 adet antik süs eşyası yer alıyordu. Keşfedilen eşyalar arasında altın yüzükler, gümüş küpeler ve Dvaravati dönemine ait olduğu düşünülen özel bronz halka küpeler bulunuyordu.
ÜÇ YENİ KEŞİF DAHA YAPILDI
Bu keşfin ardından, koruma çalışmaları sürdürülen Phra Non arkeolojik alanında kazılar hızlandırıldı. Ülkenin en uzun (yaklaşık 13 metre) ve en eski (M.S. 657 civarı) yatar Buda heykeli çevresinde yapılan ek kazılarda üç yeni buluntu daha ortaya çıktı. Bunlar arasında yer alan dövme metal levhalar, geleneksel “repoussé” tekniğiyle işlenmişti.
Bunlardan ilki, yaklaşık 8×13 cm boyutlarında dikdörtgen bir altın levhaydı. Levhada bir öğretmen pozunda oturan Buda figürü bulunuyordu. Spiral saçları, büyük hale simgesi, uzun kulakları ve tek omzuna atılmış cüppesi ile dikkat çeken figürün sağ üst köşesindeki küçük delik, bu objenin takı veya süs eşyası olarak kullanılmış olabileceğini düşündürüyor.
İkinci repoussé parça ise kurşun-kalay alaşımından yapılmıştı ve bu kez kemerli çerçeve içinde ayakta duran bir Buda figürü tasvir ediliyordu. Yaklaşık 11×15 cm boyutundaki bu levhada ayrıca iki refakatçi figür yer alıyordu. Sol taraftaki figür tahribat nedeniyle seçilemiyor; sağdaki figür ise muhtemelen Hint tanrısı Brahma’nın Tayland’daki bir yorumu.
Üçüncü parça ise üst üste konulmuş metal levhaların, kil ve çimento ile sıkıştırılmış bir formda sunulduğu farklı bir buluntuydu. Tahribat nedeniyle kaç katman olduğu net olarak belirlenemedi ancak bu yapının ritüel amaçlı olarak özellikle heykelin arkasındaki konuma yerleştirildiği düşünülüyor.
Phimai Ulusal Müzesi, bu eşsiz altın buluntuların konservasyon ve envanter çalışmalarına başladı. Arkeologlara göre bu buluntular, sadece Tayland için değil, Güneydoğu Asya’nın erken dönem Budist sanat tarihi açısından da büyük öneme sahip.